Aralık 17, 2025 | Habib Üstün
Bazı sanatçılar vardır; eserleri sadece estetik değil, aynı zamanda bir duruşun ve vicdanın ifadesidir. Filistinli karikatürist Naci el-Ali, bu sanatçılardan biridir. Onun çizgileri, sadece güldürmez; düşündürür, rahatsız eder ve gerçeği çıplak hâliyle ortaya koyar. Peki Naci el-Ali kimdir ve neden hâlâ bu kadar güçlü bir etki bırakmaktadır?
Naci el-Ali, 1937 yılında Filistin’in el-Şecera köyünde doğdu. 1948’de yaşanan Büyük Felaket (Nakba) sırasında ailesiyle birlikte Lübnan’a göç etmek zorunda kaldı. Henüz çocuk yaşta yaşadığı bu sürgün, onun tüm sanat hayatını derinden etkiledi.
Zorlu yaşam koşulları, mültecilik ve adaletsizlik; Naci el-Ali’nin kaleminin ana temasını oluşturdu. Sanatını hiçbir zaman süsleme aracı olarak görmedi; çizgileri, yaşanan acıların doğrudan ifadesi oldu.
Naci el-Ali’nin karikatürleri alışılmış mizah anlayışının dışındadır. Onun çizgilerinde:
vardır. O, ne iktidarları ne de popüler söylemleri memnun etmeye çalıştı. Zalim kim olursa olsun, çizgileriyle karşısında durdu.
Karikatürlerinde hem İsrail politikalarını hem de Arap dünyasındaki baskıcı yönetimleri eleştirmekten çekinmedi.
Naci el-Ali’nin en bilinen eseri, hiç şüphesiz Hanzala karakteridir. Sırtı dönük, yalın ayaklı bu çocuk figürü; Filistin halkının vicdanı ve hafızası hâline gelmiştir.
Hanzala, Naci el-Ali’nin kendi çocukluğunu ve sürgünde büyüyen Filistinli çocukları temsil eder. Karakterin hep 10 yaşında kalması, Filistin özgürleşene kadar büyümeyeceği anlamını taşır.
Naci el-Ali’nin çizgileri birçok kesimi rahatsız etti. Çünkü o:
Bu tavrı, onu sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda bir direniş figürü hâline getirdi.
1987 yılında, Londra’da uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralanan Naci el-Ali, kısa süre sonra hayatını kaybetti. Ölümü, dünya genelinde büyük yankı uyandırdı.
Ancak onu susturmak mümkün olmadı. Çizgileri yaşamaya, Hanzala ise dünyaya sırtını dönmeye devam etti.
Bugün Naci el-Ali:
sembollerinden biri olarak görülmektedir.
Onun eserleri hâlâ duvarlarda, afişlerde, protestolarda ve insanların vicdanında yaşamaktadır.
Naci el-Ali, çizgileriyle gerçeği söylemenin bedelini ödeyen bir sanatçıydı. Kalemini korkmadan kullandı ve ardında silinmesi mümkün olmayan bir iz bıraktı. Onu anlamak, sadece bir karikatüristi değil; hakikat uğruna bedel ödemeyi göze alan bir duruşu anlamaktır.